- Anasayfaya dön »
- Emeklilik , Görev analizi , İnsan Kaynakları , planlama , Strateji , Şirkey Stratejisi »
- Strateji ve Planlama
Yazan : Unknown
12 Aralık 2014 Cuma
İşletmelerin olmazsa olmazı olan bazı noktaları vardır ki bunlarla yaptıklarının tam olarak neye hizmet edeceğini hesaplayıp eksik kalan noktaları tamamlamaya çalışırlar. Her işletmenin bir stratejisi ve buna uygun olarak da bir planı vardır. Stratejinin kurumun gelecekteki durumunu analiz edip bulduğu verilere göre şimdiden hareketetmesi olduğunu az çok biliyoruzdur.
Kurumların verdikleri hizmetler esasında mutlaka bir noktaya daha fazla ağırlık vereceğini söyledik, çünkü kaynakları kısıtlı olan bir dünyada hayatımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Yani bir kurum en kaliteli ürünü en ucuza satmayı hedeflemeyez, çünkü bu mümkün değildir. Böyle bir firma en yakın zamanda gider-gelir hedefini tutturamadığından piyasadan silinecektir. Peki neler olabilir bu stratejiler? İnnovasyon, marka, fiyat, kalite ve dizayn bunlardan bazılarıdır.
Asıl önemli soru ise bu stratejilerden hangisi en önemlidir. Aslında bunların içlerinde hiç birisi birbirinden daha önemli değildir. Kurumlar hizmet sunarken bir stratejiyi uygulamak için diğerinden asla vazgeçemez, fakat ona verdiği önemi azaltabilir, vurgulamak gerekirse vazgeçmek yok, ilgi eksikliği var. Yani marka değerine önem veren bir firma dizaynı umursamaz davranamaz. Bunlar aslında birbirleriyle bağıntılı. Burada önemli olan ve gözden kaçırmamız gereken nokta ise şirketlerin hangisine ağırlık verme tepkisidir.
Stratejilerle beraber şirketin verdiği hizmette değişecek çalışanları da buna uygun rollere bürünecektir. Bir Telekominasyon şirketini ele alalım. Bizler en ucuz hizmeti en iyi şekilde müşterilerimize ulaştıracağız olarak hergüne başlayan bir şirket olduğuınu varsayalım. Peki bu en iyinin içersinde ne vardır? Bağlantı hızı, müşteri hizmetleri, servis sağlayaıcıları güvenliği vs. Şirketin müşteri hizmetlerinde istihdam edilen bir çalışanın, müşterilere hizmet satarken gülümsemesi gerekecek. Bu noktada kendisine desteği ise İK departmanı sağlayacak, eğer çalışan bu konuda yetersizse kendisine çeşitli eğitimlerle bu öğretilecektir, veya yabancı dil bilmeyen bir çalışanı ele aldığımızda yine aynı şeyle karşılacağız. En iyi hizmeti sunduğunu söyleyen bir kurum, müşterilerine İngilizce destek sağlayamıyorsa inandırıcılığını kaybedecektir. Böyle bir durumda yine İK departmanı tarafından olaya müdahale edilip, çalışanın dil yeterliliğine erişmesi sağlanır.Şirketin Stratejisi çalışanı, çalışanın sahip olup olmadığı yetenekler ise İK departmanını etkiler. Böylelikle, şirketin belirlediği stratejiler, İK fonksiyonlarıyla paralel olarak yürürler.
Kurum ileri dönemleri kapsayacak bir öngörüde bulunmak için, geçmişteki faaliyetlerinden dolayı elinde bulunan istatistiki veriler sayesinde bazı planlamalar yapabilir. Çalışan iş gücüyle ilgili olarak yapılması gereken bazı planlamalar vardır. Bu sayede ileride iş gücüne katılacak ve iş gücünden ayrılacak yeni personel sayısını belirleyebilir. Emekli olabilecek eleman sayısı, ayrılabilecek eleman sayısı, açılabilecek yeni bir pozisyon bu değişkenleri önemli bir şekilde etkileyebilir. Bu planlamaların aşağı-yukarı bir rakam verip, kesinlik arz etmeyeceğini unutmamak gerekir. Bu planlamalar sayesinde yine piyasada kolay bir şekilde istihdam edilebilecek kurum içerisindeki meslekler de ortaya çıkar. Bazı meslek gruplarında kalifiye eleman bulmak daha güç olduğundan bu sayede mevcut elemanlarla ilgili gelecek planlaması da daha kolay yapılabilir.
Bir işletmenin veya bir kurumun kaç kişiyle verimli bir şekilde çalışacağını ancak Görev Analizi ile belirlenebilir. Bir takım hesaplamalar sonrasında elde ettiğimiz rakamlarla ihtiyacımız olan iş gücünü buluruz, o da işletmenin açık olduğu saate bölünür ve son olarak kaç kişiye ihtiyacımız olduğu belirlenir.
Ben de yazar olmak istiyorum!
Eger sizler de blogumuzda yazar olmak ve İK Yönetimi hakkında yazılar yazmak istiyorsanız, yazdığınız yazıları ve mahlasınızı kocaoglubaris@hotmail.com adresine e-mail gönderin. Yayınlayalım.