- Anasayfaya dön »
- Delphi tekniği , İndeks hesabı , İnsan Kaynağı Envanteri , Personel Devir Oranı , planlama , Sezgisel Yöntemler , Yukarıdan aşağıya öngörü »
- Örgütlerde İnsan Kaynakların Planlaması
Yazan : Unknown
1 Nisan 2015 Çarşamba
Planlama
sürekli değişkenlik gösteren çevremizde, kendileri de zamanla değişecek olan
amaç ve geleceğe dönük hedefler ile bunlara ulaşma yollarını, seçeneklerini de
gözeterek belirleme sanatıdır. Amacı gerçekleştirmek için en iyi hareket
şeklini seçme ve geliştirme niteliği taşıyan bilinçli bir süreçtir. Başka bir
deyişle neyin, ne zaman, nerede ve kim tarafından yapılacağını önceden
kararlaştırarak bulunduğumuz yer ile varmayı tasarladığımız yer arasında ilişki
kurmaktır.
İNSAN KAYNAKLARI PLANLAMASI KAVRAMI
İnsan
kaynakları planlaması ilk akla geldiği biçimde bir işletme için sadece gerekli
insan kaynağının sayısının belirlenmesi olarak ele alınmamalıdır. İnsan
kaynakları planlaması kavramı çok daha kapsamlı bir yapıya sahiptir. İnsan
kaynakları planlamasının temel bakış açısı, kurumsal kaynak planlamasının insan
kaynağı boyutunu, personel hareketinin planlanmasını, yükseltimin
planlanmasını, işe alma ve emekliliklerin planlanmasını hatta eğitimin
planlanmasını kapsamaktadır. İnsan kaynakları planlaması bir örgütün gelecekteki personel ihtiyacını tahmin etme
ve ihtiyaç duyulan personelin tam sayısını ve tipini gösterecek programların
planlanması sürecidir.
Etkili
bir insan kaynakları planlaması örgütün başarısının temel taşıdır. İdeal olarak
planlamanın diğer insan kaynakları etkinliklerinden önce yapılması
gerekmektedir. İnsan kaynakları planlamasının etkili olması insan kaynakları
yöneticisinin planlama yöntemlerini örgüt ihtiyaç ve kaynaklarına uygun olarak
kullanmasına bağlıdır. Birçok işletme üretim, satış, reklam gibi konularda
ayrıntılı planlar yaparlar. Bir örgütün başarısı, stratejik bir yaklaşımla
hazırlanan insan kaynakları planlamasının diğer planlara eklenmesine bağlıdır.
İnsan kaynakları planlaması yapıldığında örgütün o andaki ve gelecekteki personel
ihtiyacı saptanıp gereksiz zaman ve para harcamalarından kaçınılabilir.
İnsan Kaynakları Planlamanın Süresi
İnsan
kaynakları planlama örgütün planlama süreciyle yakından ilişkili olduğu için
zaman çerçevesi örgütsel planlarla bağlantılı olarak ele alınmalıdır. Örgütsel
planlar genellikle kısa (0-2 yıl), orta (2-5 yıl), ya da uzun (5 yıllan fazla)
dönemli olarak sınıflandırılır. İnsan kaynakları planları da örgütsel planlara
paralel hazırlanmalıdır. Bir örgüt insan kaynakları planlamasını tam anlamıyla
yapmaya yeni başlıyorlarsa öncelikle kısa dönemli planlar yapabilirler. İnsan
kaynakları planlaması konusunda deneyim kazandıkça ve daha karmaşık ihtiyaçları
oldukça orta ve uzun dönemli planlara da yöneleceklerdir. İdeal olanı, bir
örgütün her zaman grubuna göre plan hazırlamasıdır.
İNSAN KAYNAKLARI PLANLAMASI SÜRECİ
İşletmelerin
para (sermaye), ham madde, araç ve gereç planlaması konusunda gösterdikleri
dikkati emeğin yani insan kaynağının planlanması konusunda göstermemeleri
dikkat çekicidir. Oysa üretim işlevinde emeğin etkin ve verimli kullanımı
yaşamsal bir önem taşır. İnsan kaynakları planlaması işletmenin gelecekteki
insan kaynağı arz ve talebinin sayısal ve nitelik olarak tahmin edilmesidir.
İşletmelerin İnsan kaynağı arzı, belli bir dönemde, çalışan tüm personelin sayı
ve nitelik olarak durumudur.
İşletmelerin insan kaynağı talebi ise, belli bir dönemde sayı ve nitelik olarak
ihtiyaç duyulan insan kaynağıdır. İnsan kaynakları planlamasının temel amacı,
gereken sayıda ve nitelikte insan kaynağını, istenen zamanda ve yerde hazır
bulundurma uğraşına veri sağlamaktır.
Planlanan
süre içinde işletmede meydana gelecek insan kaynağı hareketlerini tahmin
edebilmek için öncelikle stratejik planlara bakılır. Bilindiği gibi stratejik
planlar, dış çevredeki değişiklikler ile işletmenin hedeflerini uyumlaştıran
uzun vadeli planlardır. İşletmenin gelecekte öngördüğü yatırımları, pazar payı,
sektördeki konumu, ürün çeşitlemesi, teknoloji düzeyi, rakip firmalarla
bağlantıları, büyüme ve gelişme derecesi, müşteri profili ve mamullerinin
kalite düzeyi gibi konular stratejik planların içeriğini oluşturur.
İnsan
kaynağı planlaması yapan personel uzmanlarının örgütün çevresinde meydana
gelebilecek değişiklikleri önceden tahmin etmeleri oldukça zordur. Kısa süreli
değişiklikleri kestirmek nispeten mümkün olsa bile, uzun sürede çevresel
değişiklikleri tahmin edebilmek bazen olanaksız hale gelir.
İşletmelerin
gelecekte ki insan kaynağı talebini belirleyen işletme dışı ve içi faktörler
şöyle özetlenebilir;
İşletme dışı faktörlerden
ilki olan ekonomik değişiklikler insan kaynağı talebini yakından ilgilendiren,
işletmenin kontrolü dışında gelişen ve tahmini zor olan işletme dışı
faktörlerden biridir. Sosyal, politik ve yasal değişiklikleri önceden tahmin
etmek ekonomik değişikliklere kıyasla daha kolaydır. Ancak, bu değişikliklerin
insan kaynağı talebini nasıl etkileyeceğini çoğu zaman kestirmek zor olur.
Toplumların sosyal yönden gelişmeleri bir takım sosyal güçlerin doğmasına ve
etkinlik kazanmasına yol açar. Bu nedenle sosyal yapıda meydana gelecek
değişikliklerde işletmelerin gelecekteki İnsan kaynağı talebini etkileyici bir
faktör olacaktır. İnsan kaynağı talebini etkileyen işletme dışı faktörlerden
üçüncüsü, teknolojik gelişmelerdir. Yeni teknolojilerin kullanılması bir
bölümde insan kaynağı talebini azaltırken (muhasebeci gibi), bir başka bölüme
insan kaynağı talebini artırır (bilgisayar programcısı gibi). Rekabet
koşullarındaki değişiklik de insan kaynağı talebini etkiler. Pazara yeni
rakiplerin girmesi ve tam rekabet koşullarının oluşması üretimin artmasına, fiyatların
düşmesine bu da insan kaynağı talebine yol açar.
İçsel faktörler işletmenin kendi süreçleriyle
ilgilidir. İşletmenin aldığı stratejik kararlar İnsan kaynağı planlamasını en
çok etkileyen kararlardır. İnsan kaynağı planlarının hazırlanmasında bütçelerden
büyük ölçüde yararlanılacaktır. Çünkü bütçeler kısa sürede, işletmenin faaliyet
hacmini belirler. Söz konusu faaliyet hacmi ise insan kaynağı talebini
etkileyecektir. Gelecekte işletmenin satış ve üretiminin durumu da insan
kaynakları planlarında etkilidir. İşletmelerin yeni faaliyet alanlarına
girmesi, üretim biçimini ve yapısını değiştirmesi veya başka işletmelerle
birleşmesi türünden kararlar alması insan kaynakları planları üzerinde
etkili olacaktır.
İnsan Kaynağı Arzının Tahmini
İnsan
kaynakları planlamasının ikinci aşaması planlanan dönemde insan kaynağı arzının
tahmin edilmesidir. Yukarıda değindiğimiz gibi insan kaynağı arzı, işletmede
çalışanların sayı ve nitelik olarak yapısıdır. Bu aşamada elimizdeki insan
kaynağı incelenir. İnsan kaynağı arzının bulunmasındaki amaç, planlanan dönemde
tahmin edilen insan kaynağı hareketlerinin işletmede mevcut insan kaynağı ile karşılanıp
karşılanamayacağını belirlemektir. Planlamacı insan kaynağı arzını belirlemek
için bazı araçlara başvurur. Bu araçlar; örgüt şemaları, insan kaynağı
envanteri, Personel devir oranı ve devamsızlık oranıdır.
Örgüt Şeması
İşletmede
çalışanların pozisyonları, yetki ve sorumluluk sınırları ve yükselme olanakları
örgüt şemasından
izlenebilir. Ancak bunun yapılabilmesi için örgüt şemasının mevcut durumu
yansıtması gerekir. Planlamacı gerekirse işe örgüt şeması çıkararak
başlamalıdır.
İnsan Kaynağı Envanteri
İşletmenin
personel arzını (mevcudunu) sayı ve nitelik olarak irdeleyen bir çalışmadır.
İnsan kaynağı envanteri mevcut personeli birtakım kriterlere göre irdeleyerek
insan kaynağının profilini ortaya çıkarır. Planlamacı bu bilgilere bakarak
gelecekteki insan gücü gereksinimini işletme içinden karşılayıp karşılayamayacağını
belirlemeye çalışır.
Personel Devir Oranı
Belli
bir dönemde çeşitli nedenlerle (ölüm, iş kazası, emeklilik, işten ayrılma,
işten atılma vb.) işletmeden ayrılan personelin sayısını yüzde olarak gösterir.
Genellikle bir yıllık dönemler için hesaplanır. A işletmesinin personel devir
oranı varsayalım ki %15 olsun. Bu oran, hesaplanan dönemde, her 100 personelden
15 inin çeşitli nedenlerle işletmeden ayrıldığını gösterir. Personel devir
oranı sadece işten ayrılan personel sayısını gösterir. Yerine yeni alınan
personeli göstermez. Planlamacı geçmiş yılların (genelde beş yıl) dönüşüm
oranları trendini dikkate alarak belirli varsayımlar altında planlanan dönemde ne
kadar insan kaynağı kaybı olacağını belirler.
Devamsızlık Oranı
Devamsızlık
izin ve yıllık tatiller dışında işe gelmesi programlanmış olan personelin işe
gelmeme durumudur. Hastalık nedeni ile rapor alma, işe gelmeme, işe geç gelme,
işten erken ayrılma, molalarda işi erken bırakıp işe geç başlama, çeşitli
nedenlerle izin alma, işletme içinde olup görevinin başında bulunmama gibi
faktörler devamsızlık kapsamı içinde yer alır. Devamsızlık işletmeler açısından
önemli iş kayıplarına yol açar. Bu durum daha fazla personel ile çalışma
zorunluluğu yaratır. İşletmelerin insan kaynağı kayıpları hesaplanan
devamsızlık oranları ile bulunur. Planlamacı bu orana bakarak planlanan dönemde
ne kadar insan kaynağı kaybı olacağını hesaplar. Kaybedilen insan kaynağı saati
açısından devamsızlık oranı şöyle hesaplanır.
İnsan Kaynağı İhtiyacının Saptanması
İnsan
kaynakları planlamasının üçüncü aşamasında insan kaynağı ihtiyacı tahmin
edilir. Birinci aşamada, planlanan dönemde tahmin edilen insan kaynağı
hareketleri ile ikinci aşmada tahmin edilen insan kaynağı arzı
karşılaştırılarak insan kaynağı ihtiyacı belirlenir. İşletmelerin personel
ihtiyacını farklı biçimlerde tanımlamak mümkündür. Bunlar gerçek, yedek, ek ve
yeni personel ihtiyacıdır.
Gerçek personel ihtiyacı: İşletmenin
ekonomik amaçlarına ulaşabilmesi için yapılması gereken işi fiilen
gerçekleştiren insan kaynağı miktarıdır. Burada "olan personel
miktarı" ile "olması gereken personel miktarı" eşitlenmeye
çalışılır.
Yedek personel ihtiyacı: İşletmede devamsızlık nedeniyle ortaya çıkan insan
kaynağı kaybını karşılamak amacıyla belirlenen personel ihtiyacıdır. Uygulamada
yedek personel, gerçek personel sayısına ilave edilir
Ek personel ihtiyacı: Ek
personel ihtiyacı genelde çeşitli nedenlerle personelin işten ayrılmasından
kaynaklanır. Yukarıda değindiğimiz personel devir oranı işletmenin ek personel ihtiyacını
belirlemede önemli bir kaynak oluşturur.
Yeni personel ihtiyacı: Bir
işletmede yeni ya da ek yatırımların öngörülmesi, üretim teknolojisinin
değişmesi, örgüt yapısının değiştirilmesi, üretim ve satış miktarlarında artış olması
gibi faktörler yeni personel ihtiyacını doğurur.
İnsan Kaynağı İhtiyacını Tahmin Yöntemleri
İnsan
kaynağı ihtiyacını tahmin edebilmek için farklı yöntemler geliştirilmiştir. Bu
yöntemler sezgisel ve sayısal olmak üzere iki ana gruba ayrılabilir.
Sezgisel Yöntemler
Sezgisel
yöntemler yöneticilerin deneyimlerine dayanan, planlamacılar açısından oldukça
basit ve pratik yöntemlerdir. Yöneticiler insan kaynağı ihtiyacı konusunda uygulamadan
gelen belirli bir bilgi birikimine sahiptirler. Her birim yöneticisi kendi
biriminde çalışacak personeli sayı ve niteliklerine göre geçmiş deneyimlerinden
yararlanarak belirleyebilir. Sezgisel yöntemlerin en büyük sakıncası, birim yöneticilerinin gereğinden
fazla personelle çalışma isteğidir. Bu nedenle planlamacı inisiyatifi elden bırakmamalıdır.
Sezgisel
modellere en yaygın örnek Delphi tekniğidir. Delphi tekniği.
İnsan kaynakları yöneticisinin denetiminde yapılır. İşletmenin her bölümü için,
bölüm içinde değişik basamaklarda görev yapan yöneticilere insan kaynağı
tahminleri tek tek sorulur. Alınan bu bilgiler, İnsan kaynakları yöneticisi tarafından
değerlendirilir, karşılaştırılır ve insan kaynağı tahminindeki sapmalar
belirlenerek, aynı yöneticilere yeniden değerleme yapmaları için gönderilir.
Bölüm içindeki tüm yöneticilerin gelecekteki insan kaynağı ihtiyacı konusunda
görüş birliğine varmalarına kadar bu süreç devam eder.
Aşağıdan yukarıya (birim) öngörü yöntemi: Her birim ya da bölüm kendi personel ihtiyaçlarını öngörü
eder. İdeal olarak yöneticilerin bazı verileri alırlar ve bunları kendi bakış
açılarıyla birleştirerek öngörüde bulunurlar. Özet olarak, birim ihtiyaçlarının
öngörüsünün toplamı örgütün gereksinim öngörüsüdür. İnsan kaynakları
planlamacıları, birimlerden gelen öngörüleri özetleyip birleştirmeden önce gözden
geçirirler.
Yukarıdan aşağıya öngörü: Deneyimli
üst yöneticiler tarafından yukarıdan aşağıya yapılan öngörüdür. Bu uzmanlar,
eğilimlerin nasıl olduğunu, işletme planlarını ekonomiyi ve diğer faktörlerin
örgütün değişik düzeylerindeki ihtiyaca etkisini tartıştıkları toplantılar
düzenlerler. Öngörüleri en iyi ve en kötü durum senaryoları oluşturarak en
yakın biçimde belirlemeye çalışırlar.
Sayısal Yöntemler
Bu tür
modeller tümüyle kantitatif tekniklere dayanır. En yaygın kullanılanları şöyle
özetlenebilir:
İndeks hesabı: İnsan kaynağı ihtiyacının geçmişte elde
edilmiş verilere dayanarak üretim, satış miktarı, pazar payı gibi değişkenlere
indekslenmesidir. Sözgelimi, işletmedeki insan kaynağı sayısı ile toplam satış
tutarı arasında anlamlı bir ilişki varsa, insan kaynağının, satışlara oranı bir
tahmin yöntemi olarak kullanılabilir. Örneğin, geçmiş yıllardaki verilere göre
A İşletmesinde satışların her 500 milyarlık artışında (enflasyon oranı
dışında), Üretim Bölümündeki personel sayısının 5 kişi arttığını varsayalım. Bu
durumda gelecek yıllardaki insan kaynağı talebi (diğer koşullar aynı kaldığı
taktirde), işletmenin satış tahminlerine göre belirlenebilir.
İleriye Dönük Kestirim: Yöntem,
belli varsayımlar altında geçmişteki ihtiyacın, gelecekte de aynı olacağı
ilkesine dayanır. Oldukça basit bir yöntemdir. Örneğin, bir işletmede geçmiş
iki yılda her ay ortalama 10 kişinin işe alındığını varsayalım. İleriye dönük
kestirim yöntemine göre, şayet o işletmede gelecek yılda geçmiş iki yıla
kıyasla önemli değişiklikler beklenmiyorsa, işletmenin gelecek yıl toplam insan
kaynağı ihtiyacı 10 x 12 = 120 kişi olacaktır. Gerek indeks hesabı gerekse
ileriye dönük kestirim yöntemleri ham yöntemlerdir. Çünkü bu yöntemler İnsan
kaynağı talebini etkileyen faktörleri sabit varsayar. Oysa ekonomik, sosyal,
yasal, teknolojik gibi değişiklikler insan kaynağı ihtiyacını doğrudan etkiler.
Özellikle uzun süreli insan kaynağı tahminlerinde bu yöntemler planlamacıyı
yanlış sonuçlara götürebilir. Bu nedenle insan kaynağı ihtiyacını belirlemede
insan kaynağı talebini etkileyen faktörleri dikkate alan sayısal modelleri
kullanmak gerekir. Ünitemizin amacını aşacağından burada söz konusu modellerin
açıklamasına girilmeyecektir.
Bilgi
olması açısından bu modellerin başlıcaları şöyle sıralanabilir:
- Regresyon-korelasyon modelleri
- Optimizasyon modelleri
- Bireysel benzetim (simülasyon) modelleri
- Global, deterministik benzetim (simülasyon) modelleri
İnsan Kaynakları Arz ve İhtiyacının Karşılaştırılıp Planlarının Hazırlanması
İnsan
kaynakları arz ve gereksiniminin belirlenmesi karşılaştırılma yapılmasını ve
bunların nasıl dengeleneceği konusunda karar verilmesini gerektirir. İnsan
kaynakları arzının gereksiniminden az olması ile insan kaynakları arzının
gereksinimden fazla olması durumunda yönetimin vereceği kararlar farklılık gösterecektir.
İnsan kaynakları arzının gereksiniminden az olduğu bir durumda, işletmenin
amaçlarını gerçekleştirmek için mevcut personelin eğitilmesi, vardiya sayısının
artırılması yada fazla mesai gibi seçenekler uygulamaya sokulabileceği gibi
yeni personel alımı da tercih edilebilir. İnsan kaynakları arzının
gereksiniminden fazla olması durumunda ise, fazla personelin maliyeti ile elden
çıkarmanın maliyeti incelenir, işletmenin amaçlarında değişikliğe gidilip
gidilemeyeceği ve öngörülen dönem içinde iş hacminde oluşabilecek artışlar, göz
önüne alınarak karar verilmesi gerekir. Yapılan bu karşılaştırmalar sonucu, her
pozisyonda ne kadar ve hangi beceri ve yeteneğe sahip personelin bulunmasının
uygun olacağını belirten bir plan hazırlanmalıdır. Bu planda, planlama dönemi
içerisinde gerçekleşecek veya ortadan kalkacak işler, dolayısıyla ihtiyaç
duyulacak personel sayısı ve yeterlilikleri, elde bulunan personel sayısı ve
yeterlilikleri, eğitim ihtiyacı gibi temel konular yer almalıdır.
Kaynakça
Tonus Zümrüt, 2013, Örgütlerde İnsan Kaynakları Yönetimi, Anadolu Üniversitesi Yayınları,
Ben de yazar olmak istiyorum!
Eger sizler de blogumuzda yazar olmak ve İK Yönetimi hakkında yazılar yazmak istiyorsanız, yazdığınız yazıları ve mahlasınızı kocaoglubaris@hotmail.com adresine e-mail gönderin. Yayınlayalım.