- Anasayfaya dön »
- Çağrı Merkezi , Çok Uluslu , Danışmanlık , Dave Ulrich , HR Bursiness Partner , Intranet , İK Organizasyonu , Kalite , Küreselleşme , Odaklanma , Online Servis , Sanal Asistan , Transnasyonal , Uluslararası »
- İK Organizasyonu
Yazan : Unknown
19 Mart 2015 Perşembe
Kurumların önemli birimlerinden
birisi olan İnsan Kaynakları departmanı dediğimizde, bu bölümlerde yalnızca bir
kişinin çalıştığı aklımıza gelir ve işe alım, ücretlendirme, performans
yönetimi, yetenek yönetimi gibi konuların tek bir kişi tarafından idare edildiğini
düşünürüz. Küçük ölçekli işletmelerde aslında bu kanı biraz doğrudur, ama büyük
kurumlara geçildiğinde İK kendi içerisinde bölümlere ayrılır. Genel açıdan
baktığımızda İK kurumlar içerisinde gerçekten önemli işlevi olan ve profesyonel
bir şekilde yönetilmesi gereken, değişik departmanların birleşmesiyle oluşan
koca bir alandır. Gelişen teknolojinin yanında İnsan Kaynakları işleyişi de bu
trende ayak uydurarak bir değişim içerisine girdi.
Küresel Organizasyonlar
Tek bir bölgeden yönetilen bu
organizasyonların mutlaka bir merkezleri vardır. Bu merkezler genellikle
kurumun kurulduğu yerde bulunur, ama zaman zaman ticari sebepler dolayısıyla başka bir noktaya da taşınabilir. Ana yönetim
kadroları ise bu merkezde bulunur. Bu merkezlere bağlı ana kollar vardır,
bunlar genelde kıta isimleriyle adlandırılırlar; Avrupa, Asya Pasifik, Güney Amerika
vb. Bu kollara bağlı da kimi müdürlükler, ülke yönetimleri ve iştirakler
bulunur. Bunların hepsi birlikte küresel bir organizasyonu meydana getirir. BU
kurumların hepsi merkeze rapor verir ve her birisinin ayrı İK Uzmanları vardır.
Uluslararası
Kuruluşlar ilk kurulduklarında
doğal olarak bölgesel olarak kurulur, büyür ve gelişirler. Daha sonra
yurt dışında bir müşteri bulunur ve müşteri bulunan ülkeye de hizmet sunmaya
başlar, expatlar görevlendirir. Bu Expatlar bazen ana vatandan başka bir ülkeye
giden kişiler olurlar.
Çok uluslu
Kurum Daha fazla büyür ve
dünyanın farklı ülkelerinde iştiraklerini oluşturur.Bu iştirakler büyüdükçe daha
fazla İK çalışanına ihtiyaç duyarlar. Çok uluslu şirketlerde İK birimleri
merkezin dışında tamamen otonom bir yönetilir. Merkezin yöntemlerine
kendilerini uydurma zorunda hissetmezler. Merkezden bağımsız olarak, kendi işe
alım yöntemleri, performans yönetimleri vb vardır. Bu bütün şirketler ve bağlı
bulundukları yönetimlerde böyledir. O ülkedeki mevcut tüm farklılıklar İK
işleyişine yansıtılır, çünkü ülkelerin çalışma şekiller kanunlarına, ülkenin
durumu ve coğrafyası gibi parametreler altında değişiklik gösterir.
Küresel kurumlarda yurt dışı
yoktur, dünya tek bir piyasa olarak görülür. Küresel integrasyonu sağlamak
açısından kendisini tek bir kurum olarak görür.
Yönetim konusunda merkeze bağlı
bu yönetim birimleriyle merkez arasında çalışma prensibine dayalı farklılıklar
baş gösterir. Örneğin, üretim kısmına alınacak bir çalışan mutlaka bölge
yönetimi tarafından değerlendirilmelidir bu noktada İK’nın yapacağı ise aday için
ilana çıkmak, uygun adayları tespit etmek ve bu listedeki isimlerle yöneticiler
arasında bir bağlantı kurmak ve onlara görüşme imkanı sağlamaktır. Peki Kıdemli
çalışanların maaşları çalışılan bölge mi yoksa merkez tarafından mı belirlenir?
Ana merkez tarafından belirlenir
Transnasyonal
Yönetim bazında bazı farklılıklar
vardır yani yapılanlar ne tam anlamıyla küresel ne de yereldir. Hangisi
şirketin işine geliyorsa o uygulanır.
Küresel integrasyon ve yerel
farklılık arasında bir çatışmanın olduğu gayet açıktır. Bu ikisi bir zıtlık
bildirmez aksine önemli olan ise bunları birleştirip o şekilde bir fayda
sağlamaktır. Transnasyonal yaklaşım ise kurumun çıkarlarına en uygun düşen
uygulamanın pratik edilmesine dayalıdır.
İK çalışanı ne yapar veya kurumun
daha çok hangi faaliyetine hizmette bulunur? İK Çalışanının görevleri temelde
üç önemli nokta bağlantı halindedir. Bunların ilki yönetimsel faaliyetlerdir; iş sözleşmesi hazırlar, iş ilanlarına çıkar,
adayları ön seçimden geçirir. Bunlar hepimizin bildiği tüm İK çalışanlarının
yaptığı günlük işlerdir, fakat görevleri bununla sınırlı değildir. Bunun
yanında İK çalışanları destekleyici (supportive) bir faaliyet içerisinde de yer
alırlar. Örneğin; kendisini yabancı dil konusunda eksik gören bir çalışan ilk
olarak nasıl bir eğitim alması gerektiği konusunu İK departmanıyla paylaşır
yada bir yönetici bünyesinde çalışan personelin işe sürekli sarhoş gelmesinin
çaresini İK ile birlikte arar. Bu İK departmanının destekleyici yanıdır. Aynı
zamanda İK departmanının danışman birim olarak da çalışır, örneğin; çalışan
anketleri, piyasa ücret araştırması yapar.
Geleneksel bir İK departmanında
çalışanlar çoğunlukla yönetim işlerini yapar ve biraz da destekleyici olarak
çalışırlar. Zaman zaman danışmanlık desteği veren bu çalışanlar nadiren
strateji noktasında bir çaba sarf ederler. Profesyonel olarak yürütülen bir İK
departmanında ise çalışanlar yönetim
işlerinin faaliyetlerinin büyük bir bölümünü kabul eder fakat tamamının bundan
meydana geldiği reddederler. Destek ve danışmanlık bölümlerinde de sıklıkla yer
alırlar. Strateji noktasında da önemli karar mekanizmalarında vizyon
geliştirmek üzere bulunurlar, çünkü günümüz İK yönetimde kurumun ticari
ilişkileri ve İK birlikte yürütülmesi gereken alanlardır. Bu yüzden İK
çalışanının taşıması gereken bazı özellikler vardır ve bunlarla takımın önemli
bir parçası olurlar;
Kibarlık; Genelde şirketlerin İK
bölümlerine baktığımız zaman çalışanların şirketin en kibar ve en anlayışlı
insanlardan meydana geldiklerini görürüz. İk çalışanı tüm çalışanların
sorunlarını usanmadan dinlemeyi seven kişilerdir.
Polislik; Şirketin tüm
kurallarının yerli yerinde uygulanıp uygulanmadığını kontrol eden kişidir aynı
zamanda İK çalışanı. Örneğin Performans değerlendirmede çalışan için
yorumlarını girmemiş bir yöneticiyi arayıp bunu gerçekleştirmesini rica ederler
veya işine son verilen bir çalışanın işten çıkarılırken şirket prosedürlerini
uyulup uyulmadığına bakarlar, uyulmuyorsa uyarırlar. Yani bir nevi polistirler.
Partner; Günümüz İK yönetiminde
İK uzmanlığı tanımı giderek kayboluyor ve yerini İK Ticari Partner (HR Business
Partner) tanımına bırakıyor. Bu noktada İK kurumun ticari faaliyetlerini de göz
ardı etmeden, vizyon geliştirerek İK yönetimini yürütür.
Oyuncu; Gelecekteki ürün
stratejileri hakkında karar veren İK yöneticisi, kurumun ticari faaliyetleri
hakkında da düşünür. Yani İK yöneticisi şirketin sadece işe alımlarıyla
ilgilenen bir çalışan değil aynı zaman da kurumun önemli bir oyuncusudur. Tabii
ki günümüzde bu şekilde bir İK yöneticisi bulmak oldukça zordur.
Dave Ulrich/ İK Rol Modeli
Dave Ulrich, İKY konusunda çok önemli eserler vermiş bir profesör, İK
departmanlarında hem stratejik hem de yönetim kanadında güçlü olmak gerektiğini
savunur. Yani her ikisini de doğru yapmalıyız, birinden birinde fazla önem
verip diğerini savsaklamamak gerektiğini vurgular. İk Yöneticisinin Kurumun
gelecek dönemlerinde ticari faaliyetlerini geliştirmesi için çalışıp aynı
zamanda gözlemlerde bulunması gerektiği konusunda hassasiyetle durur. İk
Yöneticisinin yönetimsel olan işe alım, sözleşme, ücretlendirme vb gibi yönetimsel olan konularda iyi olması
gerektiği gibi çevreyi ve piyasa koşullarını araştırmalı şirket için uygun olan
şartları yaratıp çalışanları kuruma bağlı hale getirmelidir der Ulrich.
Çalışanlarının motivasyonlarının yükseltilmesi konusunda İK Departmanının büyük
bir rolü olduğunu belirtir. İnsan kaynakları yönetiminde daha önce de
bahsettiğimiz üzere son yıllarda örneklerine pek de rastlamadığımız bir yönetim
metodu ve iş görevi çıktığını belirttik. İK Ticari Partneri (HR Business Partner).
İnsan Kaynakları Yönetim Birimleri
Çalışanın organizasyonda herhangi
bir sorunu olduğunda bunu paylaşacağı departman mutlaka İK olmalıdır ama bunu
direkt olarak yöneticiye sormadan önce izlemesi gereken bazı adımlar vardır. Bu
adımlar organizasyonda hem bir standardizasyon sağlayacak hem de İK üzerindeki
gereksiz yükü almış olacaktır. Peki nelerdir bu adımlar?
Intranet: Şirketlerin kendi
içerisinde oluşturdukları ağlar vardır, bu ağlar üzerinden çalışanlar
birbirleriyle seri ve kolay bir şekilde iletişime geçebilirler. Ayrıca ağ
üzerinde bulunan bölüm uzmanlarına da sorular sorabilirler. Gelişen
teknolojiyle birlikte çalışanları bilgilendirmek üzere kurulmuş bu önemi web
portallarında ayrıca şirket ile ilgili haberler de yer alır.
Sanal Asistan: Teknolojiden
bahsetmişken hızla büyüyen kurumların internet sitelerinde bu uygulamayı bulmak
da mümkündür. İnternet sitesinde belirli saatler de sizin soru ve cevaplarınıza
anında cevap yazabilecek bir asistan sizin İK ile iletişime geçmeden sorununuzu
çözebilir.
Online Servis: Bazı kurumlarda
çalışanlar internet üzerinden bu servis ile kendi bilgilerine erişebilir,
yöneticilerine notlar yazabilir, kendisine bağlı bulunduklarıyla iletişime
geçebilir ve iletişim adres ve telefonlarını kendi başlarına düzenleyebilirler.
Intranet, Sanal Asistan ve Online
Servis araçları çalışanın sorununa kendi kendi çözüm bulabilmesi açısından önemlidir.
Bunlar çözüme ulaşmanın %70’ni oluşturur. Yukarıdaki yollardan çalışan sorununa
çözüm bulamıyorsa, izlemesi gereken diğer adımlar;
Çağrı Merkezleri: Bilindiği üzere
kurumun kullanmış olduğu belli bir telefon numarası vardır ve bu numara
üzerinden çalışan gerekli aramayı gerçekleştirip, çağrı merkezi yetkilisine
sorup bilgi alır. İK departmanı için iletişime geçen kişi farklı bir ülkede de
yaşıyor olabilir. Eğer bu da çözüme ulaştırmazsa, ki buraya kadar mutlaka
çözüme ulaşılmıştır, çünkü toplamda %90’lık bir kısmını geride bırakmış
oluyoruz; çözüme ulaşmanın %20’lik kısmını da bu oluşturuyor,.
Geriye %5’i oluşturan İK
personeliyle diyaloğa geçme ve son olarak %5 İK direktörüyle yapılacak görüşme
kalır. Sonuç olarak kurumlar bunu bir standardizasyona oturtmak için böyle bir
iş sıralaması izlerler.
İK Yönetimi belirli işleri
standardizasyona oturtmak isterken, bazı noktalar bunun dışında kalıp adaya
özel olabilir. Örneğin adayın Performans Değerlendirmesi, yapılacak iş teklifi,
iş görüşmesi vb gibi konular tamamen adaya özeldir.
İK Organizasyon Modelinde Üç birim
Modern İK üç ana saç ayağı
üzerine kurulmuş bir yönetim şeklidir; HR Business Partner, Uzmanlık Merkezleri
ve Service Paylaşım Merkezleridir. İnsan kaynakları denildiği zaman aklımıza
kocaman bir idare sistemi gelmelidir, altında barındırdığı bir çok ana kol
vardır ve bu ana kolların hepsinin tek bir kişi tarafından gerçekleştirilmesinin
zor olduğunu belirtmiştik. HR Business Partner dediğimiz kişinin her konuda
genele bir fikri ve bilgisi vardır ama konunun profesyonel bir şekilde ele
alınması için mutlaka bir uzman tarafından ele alınması gerekir. Yetenek
yönetimi, Performans, ücretlendirme vb gibi konular Kurumların Uzmanlık
merkezleri tarafından yürütülür, bazen de Servis Paylaşım merkezlerinden destek
alınabilir. Bu uzmanlık merkezlerinde görev alan uzmanlar genellikle ana
merkezde bulunurlar. Ayrıca Kurumlar dış kaynaklardan, yani danışmanlık şirketlerinden de bu konularda hizmet
alırlar.
Dış kaynaklardan alınan hizmetin özellikleri
Odaklanma: Araba üreten bir
şirketi düşünelim, Bu şirket İK konusuna daha fazla önem vermek yerine satış ve
üretim konularında kendisini geliştirmek ve bu konularda yatırım yapmak
isteyebilir.O yüzden bazı İK işlerine odaklanmayı kendisi değil de, başka bir
kurumdan hizmet alarak sağlar.
Kalite: Dış bir partnerden
alacağınız bir İK hizmeti kendi
üreteceğinizden daha kaliteli olabilir, çünkü bu dış partner yardım alınacak
konu hakkında uzmandır ve onun tek işi budur. Bu konuda profesyonellerden
yardım daima kaliteli olacaktır. Ayrıca kurum içerisindeki İK departmanı da bu
dış partneri kendisine bir rakip olarak görecek ve daha fazla performans
sarf edecektir. Bu da verimi arttıracaktır.
Ücret: Ekonomik ölçekte diğer
rakiplerle yarışmak için şirketin tasarruflarının önemi büyüktür. Böyle
noktalarda şirketin kendi işi olmayan konularda dışarıdan yardım alarak sadece
ihtiyacı olduğu zaman ödeme yapar. İnsan Kaynaklarında uzmanlaştırma gerektiren bu işlerde
personel istihdam ederek daha fazla ve sürekli bir masrafa girmez.
Kaynakça:
Prof. Armin Trost ders notları http://www.armintrost.de/home.html
Ben de yazar olmak istiyorum!
Eger sizler de blogumuzda yazar olmak ve İK Yönetimi hakkında yazılar yazmak istiyorsanız, yazdığınız yazıları ve mahlasınızı kocaoglubaris@hotmail.com adresine e-mail gönderin. Yayınlayalım.